Adapazarı ilçesinin Korucuk mahallesinde, geçen Mart ayında eşinin kendisini başka biriyle aldattığı iddiasıyla beden öğretmeni Tuncay Kayalı’yı öldüren ve eşini silahla yaralayan Güven Ş.’nin davasının ilk celsesi gerçekleşti.
Sakarya Adliyesinde görülen davada “Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla hakim karşısına çıkan sanık Güven Ş. cezaevinden geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık yakınları ve mağdur yakınları hazır bulundu.
Sanık Güven Ş., yaptığı savunmada, suçlamayı kabul ettiğini belirterek şunları söyledi: "Olay 18 Mart günü gelişti. Ben maktulü 2013 -2014 öğretim yılının ilk günlerinde eşim tarafından kullanılan ve kızım adına açılmış facebook da tanıdım. Bu şahsı eşime sorduğumda 'kızımın beden öğretmeni' olduğunu söyledi. Ara karne tatilinde kızımı Kocaeli'de ikamet eden ablama gönderdim. Tatilin bitmesine iki gün kala kızımı almak için Kocaeli’ne gittiğimde kızım bana facebook şifresinin çalındığını söyledi. Bende anlamadığım için kimin çaldığını, bundan ne yarar sağlayacağını bilmiyorum dedim. Kızım o sıralarda annesine anne Tuncay hocanın eşi bana istek göndermişti ben kabul etmedim sen kabul ettin mi diye sordu. Eşim kızıma seni tanıyordur ondan istek göndermiştir dedi. Bende kızıma yeni facebook açarız dedim. Bu olayın dışında eşimle ilgili bir iki ay süre zarfında şüphe oluşturabilecek bir şey olmadı."
Olay günü eşinin doğum günü olduğunu anlatan Güven Ş, şöyle konuştu: "Saat 15.30 sıralarında eşimle telefonda görüştüm. Kendisine nerede olduğunu sorunca hayvan barınağı civarında olduğunu söyledi. Bende çocuk nerede diye sordum. Evde dedi. Bende 10 yaşındaki çocuğu evde nasıl tek başına bırakırsın diyerek tepki gösterdim. Bu görüşme sırasında eşime eve dönmesini söyledim. Ben o sırada iş yerindeydim. Saat 17.00 sıralarında eşim beni aradı nerede olduğumu ve ne zaman geleceğimi sordu. Akşam 20.00 sıralarında geleceğimi söyledim. Bu konuşmadan 20 dakika sonra iş yerimden ayrıldım. Eşime sürpriz yapmak için bir şeyler aldım. Oradan evime gittim. Evime geldiğimde eşimin aracının park ettiği yerde olmadığını fark ettim. Kızımla dışarı çıktıklarını düşündüm. Eşim spor salonuna giderdi. Spor salonu okulun arka kısmında kalıyordu. Eşimin aracı spor salonu önünde değil okulun orada park etmişti. Ben eşimin aracının yanına sürdüm. Kendisini aradım. Nerede olduğunu sordum. Markette olduğunu söyledi. Aracın park ettiği yer ile market arası 300 metre vardı. Eşim telefonu kapatacağı zaman Tuncay Kayalı ile okulun arka kısmında bulunan spor salonundan çıktığını gördüm. Onlarla aramızda 30 metre vardı. O an eşim telefonu kapattı. Onlarda beni fark etti. Maktül Tuncay beni fark edince arkasını döndü hızlıca gitti. Eşim Hülya da benim yanıma geldi. Ben araçtan indim hem marketteyim diyorsun hem buradan çıkıyorsun bana neden yalan atıyorsun dedim. Kendisi sorduğum sorulara cevap vermedi."
Maktül Tuncay Kayalı’yı işyerine kayınvalidesine araç almak için geldiğinde tanıdığını belirten Güven Ş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben çok şaşkındım. 13 senelik karım bana ilk defa yalan atıyordu. Çocuğu da al eve geç dedim. Ben bunun üzerine Tuncay Kayalı'yı bulup konuşmak istedim. Evimin oraya geldiğimde Tuncay’ı telefonla aradım. Cevap vermedi. Eve gittiğimde eşime çocuk nerede dedim spor salonuna gitmiştir dedi. Bende çocuğu oradan alıp yeğenime teslim edip döndüm. Ben çocuğumu bırakırken Tuncay beni aramış. Sonra ben aradım görüşmek istediğimi söyledim. Amacım konuşmaktı. Kızımla ilgili sorun mu vardı öğrenmek istedim. Sonra onu aldım arabama bindi. Ne konuşmak istediğimi sordu bana. Ben okuldan kaçta çıktığını sordum oda bana erken çıktığını söyledi. Sen öyle söylüyorsun ama beni görünce arkanı dönerek hızlıca gittin. Bana neden yalan söylüyorsun dedim. O da kızım Doğa’nın ve eşim Hülya’nın kermesi için görüştük. Bunun üzerine bu nasıl görüşme başbaşa görüşme mi olur, hem eşimin facebook’un da da var olduğunu söyledim. Tuncay da bana senin eşinle arandaki sorunları biliyorum dedi. Bende nereden çıkarıyorsun dedim. Senin benim eşimle ilişkin mi var dedim. Git karına sor dedi. Eşime, eşine soracağım dedim. O an sinirlendi. Bana sinkaflı konuşmaya başladı. Bu diyaloglar içinde araç hareket halindeydi. Bu ağır hakaretler sonrasında aracı durdurdum. Benim hakaret etmemden sonra bana yumruk sallamaya başladı. Bana vururken, yaptım lan yalnız mı yaptım biraz önce de okulda beraberdik dedi. Bana vurmaya devam ediyordu. Benden kuvvetliydi. O an 'in lan aşağı illa senin ölmen mi gerekiyor çık lan aramızdan dedi. Araçtan inerken beni bırakmıştı bu sırada oturduğum koltuğun altındaki silahı aldım. Tabanca kurulu değildi. Tabancayı kurdum ve kendisine 3 el ateş ettim. Bel pozisyonuna doğru sıktım. Oradan kaçtım ve eve geldim. Olay çok hızlı gelişti. Eşimi aradım aşağı in bir yere gideceğiz dedim. Eşim arabaya geldi. Amacım babasının evine götürmekti. Eşime böyle bir şeyi senden beklemezdim, çocuklarımızın alnına o kara lekeyi nasıl sürdün Tuncay bana her şeyi anlattı dedim. Araç hareket halindeyken inmek istedi. Viraja gelince araç yavaşladı. Araçtan hızlıca indi bende indim araca bin dedim. Binmedi. Bende araca bin yoksa seni vuracağım dedim. Tabanca namlusu yere bakıyordu.
Elimdeki tabancayı almak için elime sarıldı. Sonra silah kazaen patladı. Muhtemelen eşim bacağından yaralandı. Oradan kaçtım. Sonra aradığım polis arkadaşım beni yazlık kavşağından geldi teslim aldı. Benim Tuncay Kayalı’yı öldürme niyetim yoktu. Çok pişmanım.”
Yuvam Dağıldı
Maktül Tuncay Kayalı’nın eşi Nagihan Kayalı da verdiği ifadesinde, “Durum çok zor. İki çocukla tek başıma kaldım. Çektiğim acının ızdırabını tarif edemem. Yuvam dağıldı. Ben çocuklarıma durumu nasıl açıklayacağım. Çocuklarım bana babam orada üşür ziyaret edelim deyince bir şey söyleyemiyorum. Bir insanın yaşamına son verdiğin için ve çocuklarıma baba demeyi engellediğin için şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
Tuncay Kayalı’nın abisi Salih Kayalı da verdiği ifadesinde, “Ben şikayetçiyim. Mahkemenin vereceği karar beni bağlamaz. Ben, Allah'ın verdiği hükmü yerine getireceğim. Bilginiz olsun” dedi.
Mahkeme heyeti, tanıkları dinleyerek dosyaların tamamlanması, eksiklerin giderilmesinden dolayı davayı ileri bir tarihe erteledi. Davanın bitiminde maktül Tuncay Kayalı’nın abisi Salih Kayalı zanlı Güven Ş.’ye saldırmak isteyince ortalık bir anda gerildi. Mahkeme salonunda kısa süreli arbede yaşandı. Adliye içerisinde görevli olan Çevik kuvvet polisleri ve adliye polisleri iki tarafı da sakinleştirerek adliyeden çıkardı.